Arşiv

Posts Tagged ‘Buse’

Hatayı nerde yapıyoruz ?

21 Haz 2011 Yorum bırakın

Birkaç gündür, hastalığında vermiş olduğu huy değişikliğiyle Buse ile kriz yaşıyoruz. Ama ne kriz.

İlkini Pazar günü sarıyerde deniz kenarında bütün üstünü başını ıslatıp kumlamasının ardından, artık gitme vakti geldiğinde kumları yıkamak istememesi sırasında yaşadık. Biz kendisini duşa soktuk ancak hanımefendi asla kumlarından kurtulmak istemediğinden çığlık hıraç bağırarak ortalığı birbirine katarak ağladı ve tekrar tekrar kumları üzerine sürdü sonrasında tekrar duşa sokuldu vs vs. Ama bir türlü sakinleştiremedik kendisini.

İkincisini dün akşam yaşadık, önce bizim yatağa yatmak istiyormuş. Bizde artık uyku vakti geldiği ve kitabınıda okuduğumuz için kendi yatağına yatması gerektiğini söyledik ve kendi yatağına yatırdık. Oooo kıyamet koptu. Ortada bişey yok, ama nasıl bir ağlama, susmamacasına yarım saat kadar ağladıktan sonra babası aldı kendisini (sinirli bu arada) bizim yatağa koydu. Hayııır burda da yatmııııcam diye bir ağlama daha. Dedim git nerde istiyorsan orda yat. Gitti yine kendi yatağına çıktı. Ama ağlamaya da devam etti. Bir süre sonra sesi kesildi. Gidip baktım uyumak üzere. Biraz konmuştum yaptığının yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım ama anlamadı.

Böyle durumda ne yapmak gerekiyor ben yani biz çözemedik. Kızıyosun anlamıyor konuşuyorum anlamıyor. Bırakıyorum sen ağlamaya devam et bitince gel yanıma diyorum anlamıyor. O kadar ağlamasının arkasında dayanamıyorum, üzülüyorum.

Ha bu arada yemek için inatlaşma da devam ediyor. Ben mutfakda yemek hazırlarken daha geliyor; ben tokum anne yemiiicem diyip gidiyor yanımdan. Tamam kızım sen yeme biz babanla yiyeceğiz diyorum. Sonra sofrayı kuruyoruz, istersen sanada koyayım diyorum. Yok istemiyor. Bütün gece yemek yemeden geçiriyor. Halbuki bir önceki gün domatesi bile yalamıştı. Tam hadi düzeliyor mu acaba derken tekrar başa dönüyoruz.

3 yaş krizleri mi bunlar nedir onu da anlamadık?!! Nasıl davranacağımızı çözemedim. Var mı bilen birileri???

Aman Allahım Buse domatese dilini değdirdi, galiba kalamarın da ucundan tadına baktı

20 Haz 2011 2 yorum

Hastalık üstüne hastalık geçirdğimizden, ve zaten olmayan iştahımızı da tamamen yitirmemizden dolayı ben artık gerçek manaada pes ettim. Boğazından içeri bir küçük kase çorba girdi mi, tamam aman yeter diyorum. Yeterki midesinde kalsın.

Dün ilk defa birşey oldu ve Busecim ile aramızda şöyle bir diyalog geçti  “anne sana bişey söyleyeblir miyim ?” Söyle kızım “benim karnım acıktı” çaktırmadım tabi arabada giderken gidince bakarız dedim hemen önüme döndüm. Ama yüzündeki ifade görülmeğe değerdi. Hani sanki bana bir hediye veriyomuş gibi söylüyor. Ben de içten içe bir oooh çektim. Sonunda bunu söyleyebildi. Açlığın da olduğunu anladı.

Sonrasında köfte pilav yoğurt vs yedi bir ara baktımki domatesi avuçluyor, ağzına götürüp iki yalandıktan sonra bana verdi anne sen ye diye. 🙂 Masada kalamarlar vardı onu aldı iki ısırdı koydu. Ben de bu arada hiç bakmadım kendisine, çaktırmadan ara ara kontrol ettim sadece. Çünkü her bir şey alışda bana bakıyor farkediyorum. Hani haah aferim kızım şunu da ye felan dersem bırakacak çünkü. Ben yemiicem diye. (Hep öyle oldu bugüne kadar)

Neyse böyle bir gün geçirdik. Umarım devam edebiliriz ve şu savaşdan kurutluruz biran önce. Şimdi nolduda böyle oldu derseniz. Bence benim pes etmemdir sebep. Aslında tam olarak kafamda yememesi olayını bitirebilmiş değildim. Hasta olduğundan iştahı biraz daha kesildi diye düşünüp, sadece çorbasını içsin ve içtiğide midesinde dursun moduna girdiğimden umursamadım yemicem ben demelerini. Tamam dedim geçtim. Bu tavrın etkili olduğunu düşnüyorum. Bakalım göreceğiz.

Yine yine yeniden :(

17 Haz 2011 Yorum bırakın

Nedir bu hastalıklardan çektiğimiz. Gerçekten artık benim hastalıklara karşı gücüm kalmadı. Yani ben hasta olsam neyse de bu minicik kuzular hasta olduklarında ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Aman grip antibiyotik vermeyelim zart zurt diye doktora bile gitmeye korkar oldum artık. Ne zaman gitsek dayıyorlar antibiyotiği ki çoğu zaman kullanmadım verdiklerini. Sadece geçen sefer kulağı ağrıdığından ağlaya ağlaya gittiğimiz için vermek zorunda kaldım korkumdan.

Yanlış anlaşılmasın daha 2 hafta öncesiydi bu. Şimdi yine bir öksürük ve burum akması var. Sabah iyiydi. Ama akşam olunca azdı burnu fokur fokur. Tamam okula başladı bu sene böyle geçecek dedik dedik de yani haziranın ortasında da artık iki haftada bir hasta olmasın canım.

Yapacak hiçbir şeyinin olmaması insanı üzen aslında. Yani illa o bir hafta sürecek ve biz ilk günlerinde illaki kusacağız ne varsa midemizde. Zaten doğru dürüst bir şey yediremediğim kuzu, şimdi tamamen yemek yemiyor ve yediğinde zort çıkarabiliyor.

Kendimi ehlileştireyim diye kitap okuyorum ya, ohh diyordum iyi gidiyor. Artık birbirimizle savaşmıyorduk, yiyor yemiyor kalkıyordu. Ama şimdi döndük tekrardan başa. Süt içer misin diye sordum zort midesinde zaten bişey olmadığında boş boş öğürebildi sadece. Bu kız hasta olduğunda başka yere kaçmak istiyorum resmen. Hani ben yokken bitsin gitsin, görmeyeyim yaşamayayım öğürüklerini, kusmalarını.   

İmdaaat…

Kategoriler:Genel, iştahsızlık Etiketler:

Meleğim 3 yaşında….

16 Haz 2011 Yorum bırakın

Üç sene önce sabah saat 07.24’de verdiler kucağıma minik kuzumu. Bembeyaz tatlı kuzucuğumu… O gün bugündür onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Aa yürüdü aa konuştu aaa emdi aa yemedi aa yedi derken derken tam üç sene geçmiş. Gerçekten içimde hissettiklerimi anlatmam imkânsız. Bütün anneler herhalde anlayabilir bunu. Ne büyük bir mutluluktu o minicik beyaz şeyi kucağıma vermeleri. Çığlık çığlığa ağlayan kuzucuk kucağıma konduğu anda susmuştu. Sonrasında koşturmalar, uykusuz geceler vs. Hep konuşulduğunda zor denir. Ama hiçbir anne şikâyet etmez bundan. Zevkle yapılır bir nevi. Anlamamışım bile aradan geçen üç seneyi. Şimdi “büyüdüm ben seneye 5 yaşımda olacağım” diye dolanan bıcır bıcır bir kız oldu. İyiki doğrun aşkım. İyiki girdin hayatımıza. Seni seviyoruz.

Kategoriler:Genel Etiketler: