Arşiv

Posts Tagged ‘Tarifler; pratik tarifler’

Karışık İşler

5 Nis 2011 Yorum bırakın

Bu haftalarda işler karışık, ben karışığım ondanmıdır nedendir bir türlü yazamıyorum. Zaten Buse’ye yiycek bişeyler bulduğun sürece bu ara bizim yediklerimizi pek sallamadım desem yalan olmaz.

Haftasonu, dedimki evde bi dondurma yapayım, deniyeyim ama pek taliplisi olmadı. Bana kalırsa gayet güzel olmuştu. Onun tarifini yazacağım şimdi. Çok basit bir denemekde fayda var bence.

Çok basit bir dondurma yoğurlu. Hem besleyici olsun hemde bizimkiler sever diye yaptım ancak tadını biraz daha arttıracağım bir sonrakinde. Daha ekşimik olduğu için bizimkiler çok hoşlanmadı.

– Yarım kilo süzme yoğurt

– Pekmez (Ben tam da burda hata yaptım herhalde, miktar ayarlaması yapamadığım için yoğurdun ekşiliğini tam olarak gideremedim. Aslında balla da denenebilir. Bidahakine öyle yapmayı düşünüyorum. Şeker koyulabilir tabikide. Diğer şekillerde de denedikten sorna buraya yine aktarırım.) 

– Buseciğim herşeyin çikolatalısını sevdiğinden dolayı, ben içine birazda çikolata eritip koydum.

– Etinin kakaolu bisküvisi 1 paket

 Yoğurt, pekmez, erimiş ama çok sıcak olmayan çikolata ve un ufak ettiğimiz  bizküvileri bir kaba alıp bir süre mikser ile çırpıyoruz. Tamamaen pürüzsüz bir kıvama geliyor. Buzluğa koyup 5-6 saat bekletiyoruz. Bu kadar. Ama dediğim gibi ben beğendim evdekiler ekşi bu diyip beğenmediler. Şeker miktarına dikkat etmek lazım.

Cuma :)

25 Mar 2011 Yorum bırakın

Bu hafta fazla bişey yazamadım, çünkü evde yemek yapamadım ondandır. Burkay’ın şehire dışında işleri olunca Buse’yede çorba gibi yemekler yedirdiğim için kendimde geçitirdiğim için.

O yüzden bugün, Salı günü kızımla birlikte yaptığımız böreği yazmak istiyorum buraya. Tarif Emine Beder’in. Ben sadece 2 yumurta diyordu 1 yumurta ile yaptım.

Malzemeler:
4 yufka
1 yumurta (asıl tarifteki 2 yumurta)
1.5 su bardağı süt
1.5 çay bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
200 gr. beyaz peynir, Maydanoz

Çörekotu, susam

Bir kapta yumurtaları,sütü,yağı ve kabartma tozunu çırparak karıştıralım. (Burda Buse’den yardım alıyorum, karıştırmaya bayılıyo. Sonrada sıkılıp gidiyo zaten.) Ayrı bir yerde peynir ve ince kıyılmış maydanozları karıştıralım. Yağlanmış tepsiye 1 yufkayı kenarlarını dışa taşırarak serelim. Üzerine hazırladığımız süt+yumurtalı harçtan sürelim. Sonra diğer yufkayıda yayıp harçtan sürelim.

Peynirli-maydanozlu karışımı yayalım. Kalan yufkalarıda aralarını soslayarak üst üste dizelim.
En son ilk yufkanın dışarı taşan kenarlarını tepsiye doğru çevirp soslayalım. Bıçakla kare dilimler halinde keselim ve kalan sosu kaşıkla yufkanın heryerine dökelim. Üzerine çörekotu, susam serpelim. Önceden ısınmış 200-220 dereceli fırında 20-25 dakika pişirelim.

Ben biraz üst katlarda bişirmişim. Hemen kızarıveriyor. O yüzden kontrol edelim.

 Afiyet olsun..

Yine hastalık

11 Mar 2011 Yorum bırakın

Dün gece hiç durmayan bir öksürük ve sonrasında da sabah karşı 38,5 civarı ateş. Bu hastalıklardan kurtulamadık. Kreşe başladık bu sene, sadece haftanın 3 günü oyun grubuna gidioruz ve bütün bir yılı hasta geçiriyoruz. Kreşe başladıktan sonra 2 kış böyle geçecek deniyor. Umarın ilkini atlatmışızdır. Şu ateş korkutuyor insanı ama onunla ilgi de okuduğum çok şey var ve o yüzden çok yükselmedikçe yada Buse rahatsız olmadıkça ateş düşürücü vermiyorum. Kadir Tuğcu Hocanın bir yazısı var ateş ile ilgli tavsiye ederim.

http://www.anneoluncaanladim.com/yazarlar/21/kadir-tugcu/279/ates-ve-tedavisi

Neyseki keyfi yerindeydi sabah. Bakalım bugünü nasıl geçireceğiz. Tüm gün takipdeyiz. Umarım daha fazla ağırlaşıp bizi hastanelere taşıtmaz. Hastalık tamamda, benim asıl sinirlerimi bozan iştahınında hastalıkla birlikte tamamen (zaten bizimkinde yok) gitmesi. İki lokmayı zor yiyor çocuğum.  Off oofff anne olmak zormuş.

Yemek konusuna gelince bugün muhtemelen bizim kocaların bekar gecesi olacak. O yüzden ben kendime tost vs geçiştirebilirim. Buse’yede sebze çorbası yapacağım. Bir ara onunda tarifini vereyim. Ama dün akşam çorbanın yanına menemen yaptım onu anlatayım (gerçi herkes bilir bunu). Ben çok severim menemeni hemde besleyici olduğunu duydum. Sebze ve proteinin bir arada olduğu yemeklerden. Gerçi Buse’cik daha ağzına sürmedi.

–          3 orta boy domates

–          3 – 4  adet Biber

–          1 ortaboy soğan

–          Tuz, karabiber, kırmızı toz biber, kimyon, sarımsak tozu, nane (ben evde bulduğum baharatı koyuyorum)

–          3 yumurta

 Önce soğanları yağda pembeleştriyoruz, tabi biberleride beraberinde hafif öldürüyoruz. (eğer evde kırmızı biberinizde varsa o da ayrı bir lezzet katıyor). Domatesleri kabuklarını soyup küp küp doğrayıp üzerine ilave ediyoruz. Biraz altını kısıp bu aşamada 6-7 dakkika pişiriyoruz. Baharatlarınıda ekliyoruz. Diğer yandan yumurtaları ayrı bir yerde çırpıyoruz. Domatesler hafiften ölür gibi olduğunda yumurtayı ekliyip karıştırıyoruz. Biraz tencerenin üzerini kapatıp 5 dakika sonra ateşi kapatıyorum. Burda yumurtayı nasıl sevdiğinize bağlı. Biz biraz sulu seviyoruz.

 Afiyet olsun..

Ohh bugün birazcık kar gördük

9 Mar 2011 Yorum bırakın

Sabah annemlerle konuştum Ankara tamamen kar altında. Bizde sabah biraz olsun kar hasretimizi giderebildik çimlerin üzerleri beyazlamışdı.

Aslında paylaşmak istediğim bir şey, bu kar yağışlarında okulların tatil edilmesi ile ilgili. Şimdi tamam çocuklar yollarda sefil olmasın da, bırakacak kimsesi olmayan anne babalar hiç düşünülmüyor. Şimdi Buse evde bakıcısıyla rahatız da, seneye okula başladığında, okullar tatil edildiği zaman biz napacaz diye kara kara düşüyorum. Hani zaten annesi kayınvalidesi yakınlarda olmayanlar için bu herzaman için bir mesele, şubat tatilleri, diğer bayram tatilleri vs. Ama birde bunlara kar tatilleri eklenince düşünmeden duramıyorum napacağız diye. Yani çocuklar sefil olmasın diye tatil ediliyor ama bu seferde annesinin yanında işe giderek dahada sefil olacaklar. Yöneticinizin insafına kalıyosunuz yada, izin alabilirseniz ne ala. Offf ne zor şeyler bunlar. Daha şimdi düşünmesi zor, yaşayınca daha nelerle karşılaşacağız bakalım.

Bu akşama ne var bizde….

Biz risottoyu çok severiz. Ama yapması biraz zahmetli, sürekli karıştımak felan gerekiyor. Ama geçenlerde Yemekname dergilerinden Ekim 2010 sayısında bir tarife rastladım Düdüklüde Risotto ve denedim.

Her nekadar asıl yapımındaki gibi olmasada oldukça başarılı buldum diyebilirim. Akşama bunu yapacağım. Dünden kalma pizza var dolapda gerçi ama onuda sabah yeriz artık.

 Tarif şöyle;

1 adet orta boy soğan

400 gram arborio pirinci

800 ml tavuk suyu

1 su bardağı beyaz şarap ya da tavuk suyu

1/2 çay bardağı zeytinyağı

100 gram parmesan peyniri

1 yemek kaşığı tereyağı

Ben mantarlı sevdiğim için 1 yarın kilo mantarda iilave ettim.

● Soğanı küçük küçük yemek­lik doğrayın

● Tencereye zey­tinyağı ile birlikte alın ve orta ateşte çok pembeleşmeyecek şekilde kavurun

● Kavurdu­ğunuz soğanın üzerine pirinci ekleyerek biraz daha soteleyin

● Tavuk suyu­nu ekleyerek pirinci karıştırın

● Düdüklü tencerenin kapa­ğını kapatın 2 dakika yüksek ateşte pişirdikten sonra ocağın altını kısın ve pirinci 7-8 daki­ka daha pişirin

● Bu arada, başka bir tencerede küçük küçük doğradımız mantarları az yağda soteleyerek (soğanları sotelerken ½ çay bardağı zeytin yağının hepsinin koymuyorum bir kısmını mantarlarda kullanıyorum) suyu çekene kadar pişirelim

● Üzerine isterseniz biraz maydanoz kıyıp bir kenarda bekletelim  

● Ocaktan al­dığınız risottonun içine tereya­ğını ve aynı zamandfa mantarları ekleyerek hızlıca karıştırın

● Sonra rendelenmiş parme­san peynirini ekleyin ve tekrar karıştırın

● Karıştırma işlemi bitince servis tabağına alın

Afiyet olsun….